Rüyalar Üzerinde Sır Perdesiyle Kaplı Çözemediğimiz Sırlardır

Rüyalar Üzerinde Sır Perdesiyle Kaplı Çözemediğimiz Sırlardır

Rüyalar hala gizemini koruyan yaşantımızla nasıl bir bağlantı kurduğunu çözemediğimiz bir gizemli geçiş kapısı gibi geliyor bana. Evet geçiş kapısı diyorum çünkü bedenin istirahate çekildiği ama beynin hareketli olduğu bu saniyeler içindeki git gelmeleri ben şimdiki rüyaların sırrı çözülmüş gibi yazılanlarla bağdaştıramıyorum.

Bence hala rüyalar hakkında bilinmeyen çok kapalı zarlar var ve biz bu zarları henüz kaldırıp altında neler olduğunu bulamadık. Bazen çok yaklaşıyorum bulacağım diyorum ama neden ve nasıl olduğunu bilmediğim bir karışıklıkla avuçlarımın arasından kayıp gidiyor.

Düşünebiliyor musunuz? Bir sevdiğiniz, bir arkadaşınız veya en yakınınız olur, yıl vereyim 15 yıl önce kaybetmiş olun, bir gün onu en net görüntüyle görüyor o anı onunla yaşıyorsunuz ve içinizde beliren bir acıyla aniden uyanıyorsunuz daha doğrusu uyandırılıyorsunuz. Neden?

Bedenimiz istirahate çekildiğinde nöbette kalan organlarımız ve hücrelerimiz görevlerini eksiksiz bir şekilde yorulmadan yerine getirirken beyin hepsinden bağımsız bir şekilde kayıtları muhafaza ediyor, bir yandan da kendisini yaşanmışlar bölümünde bedenin en yakın olduğu kişi ve kişilerin tüm kayıtlarını gözden geçirerek ona güzel bir olay yaşatıyor. Bunun adına işte rüya diyoruz. Ama hala çözülmüş hiçbir şey yok.

Diğer Köşe Yazarı Bölümü İçin TIKLAYINIZ

Rüyalar Üzerinde Sır Perdesiyle Kaplı Çözemediğmiz Sırlardır.