Bizimle Olan Görünmez Varlıklar ( Cin ) Ölümü Teğet Geçtik.

Bazen anlatılamayan olaylar yaşarsınız. Bazılarını da anlattığınızda kimsenin anlamadığı; inancı olmayanların ise gülüp geçtiği yaşanan olaylarla ömrünüz geçip gider, ta ki musalla taşına konana kadar. ‘’Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?’’ sesi o sessiz ortamı inletir. Hep bir ağızdan ‘’İyi bilirdik.’’ ‘’Hakkınızı helal ediyor musunuz?’’ hep birlikte ‘’helal olsun!’’ işte insan ömrü buraya kadar.  Yaşadığınız ve yaşattıklarınız artık öbür dünyada size dönecektir.

Bunları neden yazıyorum? Her insanın mutlaka yaşantısında gizemli olaylar bulunmaktadır. Kalp gözü açık olanlar yaşadığı bir olayı kendisine ders olacağının farkına varır. Farkına varamayanlar ise aramızda serseri mayın gibi dolaşıp dururlar.

Geçen arife akşamı İnegöl’den Ankara’ya dönüyorum. Yanımda hasan ağabeyim var. Sohbet ederek güzel bir yolculuk yapıyoruz. Bir araya geldiğimizde en çok onun yaşadıklarını anlatıp gülüyoruz. Çok varlıklıyken bir anda sıfıra düşmenin nasıl bir şey olduğunu onu dinleyerek anlamaya çalışıyorum. Gerçekten anlamsız bir kanunlar ve yasalar ile geçen hayatımız olmuş. Düşünebiliyor musunuz 1990 yıllarında bir beyaz eşya imalatçı firmasına o zamanın parası ile 2.5 milyon tl çek yazıyorsunuz ve firma sizin çeklerinizi üçüncü şahıslara satıp iflas ettiğini açıklıyor, sonuç dört bin mağdur insan ve intihar edenler ile sonuçlanıyor. Zamanın çek yasası ile sadece çeki yazanlar suçlu bulunuyor ve mallarını mülklerini satarak borçlarını ödüyorlar. Çeki alan firmanın sahibi ise serbestçe dolaşıyor. Bu konu üzerinde konuşurken virajlı yollarda ilerliyoruz. Bir yer var ki çok keskin bir viraj karşıdan gelenleri göremiyorsunuz. Hızım 90 km bir anda ayağımın altındaki gaz pedalım boşa düştü, gözlerim hızla düşen km ye takıldı. Hasan ağabey motor duracak sanırım derken virajı döner dönmez üç kamyonu sollamış gelen bir araba ile karşı karşıya kaldık. Saniyeler farkı ile yanımızdan geçti gitti ve bizim hızımız tekrar artmaya başladı. İlerde müsait bir park alanına durup derin bir nefes aldık. Hasan bana bakıyor ben hasana… Hasan ağabey “ Şerefsiz bizi biçecekti. ” dedi. Ben ise “Eğer saniyeler önce hızım düşmeseydi kamyonları sollayıp gelen araba ile kafa kafaya çarpışmış olacaktık” dedim. İşte böyle bir an yaşadık. Tamircimizi arayıp durumu anlattım, ‘’Yola devam etsem motorda bir arıza çıkar mı?’’ dedim. Devam edebileceğimi söyledi ve biz Ankara’ya çok şükür sağ sağlim gelmiş olduk.

Yukarıdaki anlattığım olay acaba nasıl yorumlanmalı motor hızı neden düşer? gaz yemez ve saniyeler sonra neden normale döner? siz değerlendirin.