Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19 °C
Parçalı Bulutlu

Lala Paşa Camisi Erzurum

17.01.2019
1.458
A+
A-
Lala Paşa Camisi Erzurum

Lala Paşa Camisi Erzurum

Erzurum şehri gerçekten tarihi binalar ile dolu bir şehrimiz. Taş binaları eski Erzurum evleri, Taş han görülmeye değer yerler. Taş han tespihiyle ünlü olup yurdun her yerinden ziyaretçileri vardır.

Erzurum da  iki gece kon-aklıyorum ve bu iki geceyi doya doya geçiriyorum. Karlı bir gece karşımda restore edilmiş ışıkları göz kamaştıran bir camii görüyorum karşımda hemen bu muhteşem manzarayı videoya çekmek istedim. Yazımın altındaki bu videoyu izlemenizi tavsiye ederim. Ama videoyu izlemeden önce Lalapaşa camii tarihçesini okumanızı öneririm.

Lala Paşa Camisi; Erzurum’da Osmanlı döneminde yapılan ilk cami özelliği taşıyan yapı, burada inşa edilen diğer Osmanlı camilerine de model olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman’ın komutanı, Kıbrıs fatihi, Sadrazam Lala Mustafa Paşa; Erzurum Beylerbeyi görevini yürüttüğü dönemde, 1562 yılında camiyi yaptırmıştır.

Mimarisi Mimar Sinan’a ait olan eserin yanında bir saray, bir de sıbyan mektebi yer almış, ancak bunlar günümüze kadar ulaşamamıştır. Lala Paşa Camisi; Şehzadebaşı, Sultan Ahmet, Eminönü Yeni Cami ve Yeni Fatih gibi İstanbul camilerinde uygulanan plan tipinde, ancak onlardan hayli küçük ölçekli olarak inşa edilmiştir. Ortada dört paye ile taşınan merkezi kubbe, dört yanda sivri kemerlerle desteklenen yarım çapraz tonozlar, köşelerde de dört küçük kubbeden oluşan merkezi planlı bir örtü biçimine sahip olan caminin iç mekânını iki sıra halinde 28 pencere aydınlatmaktadır. Alt sıradaki pencere alınlıkları üzerinde bulunan çiniler, şehrin Ruslar tarafından işgal edilmesi sırasında atılan kurşunlarla zedelenmiştir.

Yapının kitabesi, yuvarlak ve mukarnaslı olan mihrabın üzerinde yer almaktadır. Pencerelerde bulunan hadisler, hat sanatından eşsiz örnekler sunar. Kare kaide üzerine kurulmuş olan cami minaresi, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Beyaz taştan inşa edilen minare, kırmızı taşlı bileziklerle süslenmiştir.

Caminin avlusunda, sekiz köşeli ahşap ve konik çatılı bir şadırvan yer almaktadır. Bu şadırvandaki sütunlar son derece güzel taş işçiliği ile bezenmiştir. Son cemaat yerindeki batı mihrabiyenin üzerinde, ters “T” şekilli mermer levhalar üzerine yazdırılmış ferman bulunmaktadır.1670 yılında yazılan bu ferman 4. Mehmed’in halka vergi muafiyeti getirdiğini anlatmaktadır.

Tamamı kubbe ile örtülü son cemaat yeri de sivri kemerlerle öne ve yanlara açık bir mimari üslup gösterir.

Arkadaşlarınızla Paylaşın:
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.