Külhanı Ali Baba Türbesi – Aksaray

Külhanı Ali Baba Türbesi – Aksaray

Külhanı Ali Baba Türbesi Aksaray  Merkez Kılıç arslan Mahallesi, Ali Baba Tekke Sokağında bulunmaktadır. Bu türbeyi, Sultan ikinci Abd-ül-Hamîd’in serkurenâsi Aksaray’in Orta Köyünden Hacı Ali Pasa yaptırmıştır. Türbeyi merak edip araştırdım ve videosunu çekmek için yola koyuldum.

Uzaktan gördüğümde içim burkuldu bakımsız gördüm ilgilenilmemiş gibiydi. Sağında solunda çöpler vardı. Penceresi tel örgü ile kaplanmış onunda köşesi yırtılmış ileride bu yırtılma dahada çok ilerleyecektir.
Burada eskiden bir mescit ve yanında bir de hamam vardi. Hamam simdi yıkılmış, yok olmuş, arsasına bir ev yapılmıştır. Ali Baba bu hamamda külhancı imiş. Kendisi Keramet sahibi bir ergin kişi imiş.

Evliya Çelebi’de Külhani Ali Baba Türbesini ziyaret etmiştir. Seyahatnamesinde kısaca söyle yazar: Türbenin sağında; başlanıp tamamlanamayan bir mescit vardır.

“Külhani Ali Dede.

Türbeye asılmış bir levhada güzel bir sülüs yazı yer alır.

Şair Galib tarafından söylenen ve 29 Cumâd-el-ula 1276 da (M.1859) yazılan bu levhada Ali Sultan’in türbesinin topraginin âşıkların gözlerinin sürmesi olduğu, kendisinin veliler padisahi, nice sırların kendisinde gizlendiği, kerametlerinin güneş gibi âşikâr ve kapısının acizler için bir emân evi bulunduğu yazilirken kendisi Süleyman Aleyhisselâm’a benzetilerek bu manzumenin, karin canin Hz. Süleyman’a hediye ettiği çekirge ayağı gibi kabul edilmesini yalvarıyor.”

Bu levha Pir Ali Sultan için yazilmistir. Nasılsa buraya asılmıştır. Yerine götürülmesi lâzimdir. Türbenin duvara asılmış bir kartonda levha daha vardır. Bu Arapça levhanın Türkçesi şudur:

“Ey Şeyhimiz! Ahmet Rifâî Hazretleri! Ey celal ve ikram sahibi Allah! Bunu yazan ve okuyanı affet. Senden hayır isteriz. 15 Sevval 127”

Bu Ahmet Rifâî’nin manevî müritlerinden, o’nun tarik atinin mensuplarindan birisi tarafından 127 (-) yili Sev valinin 15 inci günü yazılmış bir levha dır. Ali Sultan’in Rifâî olup olmadığı hakkında kesinlik ifade eden bir belge henüz elimize geçmedi.

Ali Baba’nın türbesinde bir âlem ve bir sancak ve daha başka tarihi şeyler vardi. Bunlar Niğde Müzesi’ne götürülmüştür.